Hukuk büromuzca, gerek Türk vatandaşları gerekse Türk vatandaşı ve yabancılar arasındaki evlenme, nişanlanma, boşanma, nafaka yükümlülükleri, velayet, eşler arasındaki mal rejimleri, hısımlık, soybağı kurulması, evlat edinme, çocuk malları, aile malları ile vesayet gibi konularda aile hukukundan doğan ihtilafların mahkeme önünde çözümünde ve taraflar arasında protokol düzenlenmesinde müvekkillerine Medeni Kanun, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve ilgili milletlerarası sözleşme ve kanunlarda yer alan hükümler çerçevesinde özel hayatın gizliliğine büyük özen ve dikkat göstererek hizmet verir.
Hukuk büromuzca, Aile Hukuku alanında verilen hizmetlerden bazıları şunlardır:
Boşanma ve soybağı davalarının yürütülmesi,
Anlaşmalı boşanmalarda protokol düzenlenmesi ve yürütülmesi,
Çekişmeli boşanma davalarında maddi ve manevi tazminat taleplerinin sunulması,
Boşanmadan sonra mal varlığı tasfiyesinin yürütülmesi,
Velayet ve nafaka hükümlerine aykırı davranılmasına karşı hukuki çözüm yolları üretilmesi,
Aile içi şiddet ve benzeri hallerde tedbir kararı alınması,
Evlat edinmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümü,
Evlenecek taraflar arasında yapılacak malvarlığı sözleşmeleri hakkında danışmanlık hizmeti sağlanması,
Nişanlanmanın sona ermesinden kaynaklanan ihtilafların çözülmesi,
Aile Mahkemelerinde görülen tüm uyuşmazlıkların çözümü,
Aile hukuku alanında tüm mevzuatın güncelliğinin takibi.
Fikri mülkiyet hakkı; gerek sınai, gerekse bilimsel, edebi ve sanatsal alanlarda yaratıcılık sonucu ortaya çıkan faaliyetlerinden doğan, yaratıcılığını ortaya koyan kimseye yasal bir takım imkanlar sağlayan haktır . Fikri mülkiyet, bireysel ya da kurumsal olarak sahip olunan düşüncelerin bir ürün üzerinde somutlaşmış, ekonomik değer kazanmış şeklidir.
Fikri ve Sınai Mülkiyet hakları, bir işletmenin ürünleri, yöntemleri (usulleri), dokümanları, görselleri, kimlik unsurları, sanat eserleri, vb.’ne ilişkin tüm özgün tasarımları ve gizli ya da açık bilgileri (gayri maddi varlıkları) ile ilgili sahip olduğu, kullanma, ürüne dönüştürme, dağıtma, yayma, satma gibi çeşitli mahiyetteki hakları olarak da tanımlamak mümkündür.
Hukuk büromuzca, Fikri Sinai Hukuk alanında verilen hizmetlerden bazıları şunlardır:
Eser Sahibinin Hakları
Patent
Bağlantılı Haklar
Faydalı Model
Marka
Endüstriyel Tasarım
Coğrafi İşaretler
Ceza yargılaması üç ana unsurdan oluşur; iddia, savunma ve yargılama. Savunma hakkı, kendisine bir suç isnat edilen kişinin, söz konusu suçu işlemediğini yani masum olduğunu, eylemin meşru müdafaa, zorunluluk hali vs. sebeplerle işlendiğini, işlemiş olmasına rağmen daha az cezayı hak ettiğini veya kişisel cezasızlık sebeplerinin varlığı halinde cezalandırılmaması gerektiğini, yargı makamları önünde ileri sürebilmesidir.
Öncelikle kişiye isnat edilen suç bakımından, öncelikle suçun varlığını tespit etmek için, dört unsur incelenir. Birincisi, suçun kanunda yer alan tanımına uygun olup olmadığı, ikincisi maddi unsur, üçüncü olarak hukuka aykırılık ve son olarak da manevi unsur diğer bir deyişle kast veya taksir. Eğer bu unsurlardan biri eksikse bu halde bir suçun varlığından, dolayısıyla ceza verilmesinden söz edilemez.
Ceza hukukunun karmaşık yapısı ve ceza hukukuna hakim olan ilkelerin teorik alt yapısı veya Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ihlali dolayısıyla yargılamanın usule aykırı olması nedeni ile adil yargılanma ilkesinin ihlali sonucunu doğuracak tüm yargısal işlemlerin, ceza hukukuna hakim olmayan bireyler tarafından bilinmesi mümkün değildir. Bu nedenle, gerek müşteki veya zarar gören, gerekse şüpheli ve sanığın ceza yargılamasının tüm aşamalarında, hukuka aykırı işlem ve kararlara maruz kalmaması ve geriye döndürülmesi mümkün olmayan neticelerle karşı karşıya kalmamak amacıyla mutlaka Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ilkelerine mutlak hakim uzman bir ceza avukatı eşliğinde iddia ve savunmalarını ileri sürmeleri gerektiğine inanmaktayız.
Öncelikle kişiye isnat edilen suç bakımından, öncelikle suçun varlığını tespit etmek için, dört unsur incelenir. Birincisi, suçun kanunda yer alan tanımına uygun olup olmadığı, ikincisi maddi unsur, üçüncü olarak hukuka aykırılık ve son olarak da manevi unsur diğer bir deyişle kast veya taksir. Eğer bu unsurlardan biri eksikse bu halde bir suçun varlığından, dolayısıyla ceza verilmesinden söz edilemez.
Hukuk büromuzca, Ceza Hukuku alanında verilen hizmetlerden bazıları şunlardır:
Hayata karşı suçlar: Kasten adam öldürme, taksirle adam öldürme, insan ticareti
Vücut dokunulmazlığına karşı suçlar : Kasten yaralama, taksirle yaralama
Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar : Cinsel saldırı, cinsel taciz, cinsel istismar
Hürriyete karşı suçlar : Tehdit, şantaj, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, konut dokunulmazlığının ihlali
Şerefe karşı suçlar : Hakaret
Özel hayata karşı suçlar : Özel hayatın gizliliğini ihlal, haberleşmenin gizliliğini ihlal
Mal varlığına karşı suçlar : Hırsızlık, kullanma hırsızlığı, yağma (gasp), mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık
Yerli ve yabancı gayrimenkul sahipleri ile yatırımcılara, mülkiyetlerinin devri ve yönetimi konularında danışmanlık ve idari merciler nezdinde yapılması gerekli her türlü işlemlerin gerçekleştirilmesi yönünde hizmet vermekteyiz. Ayrıca, gayrimenkul proje gelişimi konusunda kapsamlı ve hatırı sayılır bir bilgi ve tecrübe birikimine sahip avukatlarımız tarafından, gayrimenkul sektörüne yatırım yapmak isteyenler de dâhil olmak üzere yerli ve yabancı müvekkillerimize gayrimenkul alımı, satımı, kiralaması ve gayrimenkul üzerine ayni veya şahsi hak tesisi gibi çeşitli işlemlerin gerçekleştirilmesi ve buna dair görüşmelerin yürütülmesi konularında danışmanlık hizmeti sağlanmaktadır.
Hukuk büromuzca, Gayrimenkul Hukuku alanında verilen hizmetlerden bazıları şunlardır:
Tapu işlemleri
Kiralama sözleşmeleri
Ayni, şahsi hak tesisi sözleşmeleri
Hukuki durum tespitinin yapılması ve raporunun hazırlanması (Due Dilligence)
Alım – Satım sözleşmeleri
Projelerin çevre mevzuatına uygunluğunun denetlenmesi
Gayrimenkul finansmanı
Büromuzda yerli ve yabancı şirket ve gerçek kişilerin Türkiye’deki alacaklarının tahsili için avukatlık ve danışmanlık hizmeti verilmektedir. Temel prensibimiz, müvekkilin alacağına en hızlı, etkili ve en az masrafla kavuşmasıdır.
Uzman kadromuz tarafından, her türlü icra ve iflas işlemlerinin uygulanmasında icra işlemlerinin ve davalarının takibi ile alacak tahsili, haciz, ihtiyati haciz, rehin, ipotek işlemlerinin yapılması, borçlu ve alacaklı lehine toplantılara iştirak edilmesi, iflas talebi veya iflasın ertelenmesi davalarının takibi hususlarında şirketlere, kurumlara ve şahıslara danışmanlık ve hukuki hizmet sunulmaktadır.
İş hukuku, maaş karşılığı çalışan işçi ve personelin çalışma kurallarını belirleyen alandır. İşçilerin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin ücreti ve hafta tatili gibi alacakları bulunması halinde bu haklar sulhen işveren tarafından ödenmediği takdirde işçilik alacağı davası ile tazmin yoluna gidilmektedir.
İşçinin en az altı ay çalışması ve işyerinde fesih tarihi itibariyle otuzun üzerinde işçi çalışması durumunda işe iade davası açılabilmesi mümkündür. İşçinin sigortasının yapılmamış olması veya işçinin daha yüksek bir ücret almasına rağmen düşük sigorta gösterilmesi halinde sigortalılığın tespiti davası açılmaktadır. İş kazası ve meslek hastalıkları durumunda işyerine karşı maddi ve manevi tazminat davası açılmaktadır.
Normal koşullarda istifa eden işçi kıdem tazminatına hak kazanamamaktadır ancak yasa ve mevzuatta belirtilen haklı sebeplerin varlığı halinde fesih yapma ve tazminata hak kazanmak mümkün olmaktadır. Hukuk büromuzca, iş hukukunun tüm alanlarında danışmanlık ve dava takibi hizmetleri verilmektedir.
Miras hukuku, insanların ölümlerinden sonra malları üzerinde yapmak istedikleri ölüme bağlı tasarrufları ve ölümleri halinde, gaipliğine karar verilmesinden sonra veya ölüm karinesinin varlığı halinde mirasa konu mallarının, terekelerinin yasal mirasçılar ve diğer mirasçılar arasında ne şekilde paylaştırılacağını, borçlarının nasıl ve hangi sırayla ödeneceğini inceleyen bir özel hukuk dalıdır.
Miras hukuku ülkemizde Türk Medeni Kanununda düzenlenmektedir. Miras bırakandan kalan malların tereke yahut mameleklerin devrine ilişkin veraset işlemleri de hukuk mahkemelerinde yapıldığı kadar, noterliklerde oluşturulan nüfus kayıt sistemleri üzerinden de belgelen dirilmektedir. Kimi zaman miras bırakan vasiyetname hazırlayarak mal varlığı için ölümünden sonra tasarrufta bulunmayı amaçlamaktadır. Vasiyet, bir kişinin ölümünden sonra geçerli olmak üzere, bir veya birden fazla kişiye belirli bir mal bırakması işlemidir. Vasiyet, ölüme bağlı bir tasarruftur. Vasiyet sözlü veya yazılı olabilmektedir ve yazılı vasiyette bulunma sonucunda ortaya çıkan belgeye de vasiyetname denmektedir.
Hukuk büromuzca, Miras Hukuku alanında verilen hizmetlerden bazıları şunlardır:
Mirasçılık belgesinin alınması,
Mirasçılık belgesinin iptali davaları,
Mirasın reddi, miras şirketine mümessil atanmasına ilişkin davalar,
Mirasta defter tutulması,
Terekede ihtiyati tedbirler,
Tenkis ve mirasta iade davaları,
Vesayet ve kayyım davaları,
Sigorta ilişkisini ve sigortacılıkla meşgul olan işletmelerin çalışmalarını,faaliyetlerini düzenleyen hukuk kurallarının bütününe ve bu kuralları belirli bir sistem içinde inceleyen hukuk dalına sigorta hukuku adı verilir. En geniş ayırımla Sigorta Hukukunu Hususi Sigorta Hukuku ve Sosyal Sigorta Hukuku olarak ikiye ayırabiliriz. Hususi Sigorta ; Ayrı bireylerin özel menfaatlerinin çeşitli rizikolara karşı güvence altına alınması için serbest iradeleriyle meydana getirdikleri riziko teminatıdır. Sosyal Sigorta; Belirli halk gruplarının sosyal güvenliklerinin sağlanması gayesiyle kanunla kurulan çoğu defa mecburi bir sigortadır.(SGK)
Ülkemizde sigortacılığın hızlı gelişimine paralel olarak sigorta uygulamasından kaynaklanan hukuki uyuşmazlıkların sayısı da her geçen gün artmaktadır. Sigortacılık uygulamasında rizikonun gerçekleşip gerçekleşmediği, bunun sigortanın kapsamında olup olmadığı, kusur durumu ve bunun sözleşmeye etkisi ve ödemenin kusurlu şahsa rücu edilmesi gibi hususların, sözleşmelerin pek çoğunda hukuki ihtilaflara sebebiyet vermektedir.
Tazminat hukuku, haksız fiillerden veya başka herhangi bir nedenden kaynaklanan tazminat anlaşmazlıklarını konu alır. Genel olarak, “maddi tazminat davası” ve “manevi tazminat davası” olmak üzere iki tür tazminat davası vardır:
*Maddi tazminat davası, ölüm sebebiyle destekten yoksun kalma, maluliyet ve işgücü kaybı gibi bedensel zararlardan kaynaklanabileceği gibi malvarlığı değerlerinin zarar görmesinden de kaynaklanabilir.
*Manevi tazminat davası, haksız bir fiil veya işlem nedeniyle davacının ruhsal bütünlüğünü bozan manevi acıların giderilmesi amacıyla açılır.
Maddi ve manevi tazminat davası; borçlar hukukundan kaynaklanan sözleşmenin ihlali, trafik kazası neticesinde yaralanma veya ölüm, doktor uygulama hatası (malpraktis) sonucu ölüm, iş hukukundan kaynaklanan ihbar veya kıdem tazminatı, iş kazası sonucu yaralanma veya ölüm, suç işlenmesi, boşanma davası gibi birbirinden tamamen farklı hukuki nedenlerden kaynaklanan uyuşmazlıkları çözen bir dava türüdür. Tazminat davalarına giren avukatlara halk arasında tazminat avukatı denilmektedir.
Ticaret Hukuku alanındaki faaliyet alanımız genel olarak, yabancı sermayeli şirketlerin Türkiye Cumhuriyeti’nde tescilini, yurt dışında yerleşik şirketlerin Türkiye’de şube ve irtibat bürolarının kurulmasını, ortak teşebbüsler ve adi ortaklıklar oluşturmayı, şirketlerin yabancı ve/veya yerli hissedarları arasındaki hisse devir işlemlerinin yürütülmesini, devir ve birleşmelerde bütün hukuki açılardan danışmanlık hizmeti verilmesini, şirketlerin ve kurumların yeniden yapılandırılmasına ilişkin hukuki konularda destek olunmasını, risk sermayesi projelerini ve sair her türlü ticari işlemleri kapsar.
Avukatlarımız, Türk Ticaret Kanunu ve ilgili mevzuat hakkında hatırı sayılır bilgi ve tecrübeye sahiptirler.